27 Ağustos 2010 Cuma


"Aklıma geldikçe sen, ben kendimi gizleyecek bir yerler arıyorum. Gizlediğim yerlerde sen varsın çünkü... Buldukça miraca çıkıyorum. Ört üstümü."

Niye bu gece bana geçmişte söylediğin sözler aklıma geliyor bilmiyorum. Bambaşka konuları düşünürken ve yolculuk planları yaparken hatrıma geldin. İnsanın düğümünü çözemediği ve aynı zamanda koparamadığı sıkı bir düğüm gibi bu. İkide bir ne hikmetse ayağım takılıp duruyor. Ama çok şükür artık düşmeden, hatta ve hatta bazı anlar hiç tökezlemeden gideceğim yere gidiyorum. 
Sanıyorum boşlukta süzülmekle ilgili. Ya çok düşünceli anlarımda geliyorsun aklıma, yada kendimi boşlukta hissettiğim anlarda...

Ne olursa olsun ayağım hep sana düğümlü. Dedim ya; ayağım bir taşa değil, sana takıldı!

"Nefesimle örttüm, ben seni"
 

6 yorum:

beenmaya dedi ki...

o bağ, ne olursa olsun hiçbir zaman kopmuyor, kopamıyor ne yazık ki hep kalıyor içlerde bir yerlerde...

kimi zaman uzun süre hissedilmeyecek kadar gevşek, kimi zamansa boğacak kadar sıkı oluyor...

Unknown dedi ki...

Kendinizi çok güzel ifade etmişsiniz. İnsanın ayağı takılıyor sanki, ne güzel benzetme. Bazen birden bire nedensiz oluyor bazen bir renk bir koku akla getiriyor sanki. Hatta bir mevsmin bir gününde, bir ışık belki bir ısı derecesindeki günün bir an'ı akla getiriyor. Çok garip. Sanki o tam da bu tarihte yine böyle bir havada yine böyle saatte o'nunla ilgili özel bir şey yaşanmış.

Elif Gizem dedi ki...

Ayağın taşa değil ona takıldı. Görünmez bir engel gibiydi yolunda. Ama artık hiç tökezlemeden gidebiliyorsun yoluna. Engelin sebebini buldun çünkü sonunda...

y. dedi ki...

en kötüsü sebebini bilmene rağmen daha bu yazılardan çok yazacaksın, daha çok kanayacak dizlerin, yaralarını kabuklarını bile seveceksin.. hani hep abartı gelir ya birini herşeyiyle sevmek, bence bu odur. iyisi kötüsü, akı karası, sevdası nefreti...

Efsa dedi ki...

Mayam, kopamadıda. Denedim çok denedim. Defalarca kendimle çelişip, kendime verdiğim sözleri tutamadım. Şimdi bazen sırf yazılara tutunmak için aklıma gelmesine kendim de izin veriyorum. Böyle karmançurman bişiy işte :)


Saksağan, hoşgeldin.
Kokusunu hatta dokunuşunu bile unuttuğum oldu. Ama onun yüzündeki çizgilerini, gördüğüm mimiklerini, gülüşünü, bakışını çok net hatırlıyorum.
Tarih konusunda ise; tma da bu vakitler onunla yeniden birşeyleri denemeye karar vermiştim. :)


Elifim, buldum ama hani elindeki peçeteyi atmak için bakınırsın ama hiçbir kova göremezsin ya... sonra nereye koyacağını bilemeden, sokağa da atmaya kıyamazsın ya... Sen nereye o oraya gider durursunuz ya o çöp parçasıyla. İşte öyle bir şey. Atmaya kıyamıyorum, ama çöpümüde yanımda taşıyorum.

Efsa dedi ki...

Y, evet işte tam olarak bu :( bana farklı gelen iyi veya kötü tüm yanlarıyla bile sevmek. Yalnızca varlığı ile sevinmekti benimkisi. Olmayınca olmuyor işte. Ama bu bile onu sevmeme set koyamadı. Bana ait olmasada seviyorum onu.