25 Ağustos 2010 Çarşamba


Sen;
Kimsesizliğimi çoğaltıyorsun.
Büyüyor el kadar yalnızlıklarım...

Aslında sen;
 Yoksul hayatımın, en zengin yanısın.
Adını söylüyorum adım gibi yabancılaşmadan...



3 yorum:

Elif Gizem dedi ki...

Yazma şöyle Efsa, nolurrr. Valla canlandırıyorsun bütün duygularımı... Unuttuklarıma dokunuyorsun içimde. Ya da hep yaz, bir bağımlılık oldun bende:)

Efsa dedi ki...

Önceden onu tanıyıp yazabildiğimi keşfetmiştim. sonra içim öyle acımaya başladı ki bu defa unutmak, acımı söküp atmak için, ona ait tüm kelimeleri kusmak için açtım bu blogu. Sonra ise kendi kelimelerime aşık oldum, o biçim değiştirdi. Artık neyi sevdiğimi bilemez oldum. En sonunda onu yazmayı sevdiğimi farkettim. Öyle de çat pat geldik bu günlere.

Ve,
Unutmak diye bir şey yok güzel kız. sadece hatırlamamaya çalışmak var. Amabaktığımız her yerde onu hatırlatan bir şey varsa bu zor.. Misal aracımızın plakası! tesadüfen onun harflerinden oluşuyor. Şaka gibi bir işaret.
Bir arkadaşım kendi sevdiği insan için şunu kullanr hep
"adı adım başı karşıma çıkan adam"
öyle işte benimki de.

Elif Gizem dedi ki...

Sanırım benimkide...