26 Eylül 2010 Pazar


Sen bana ne mi yaptın?
İçinde senin olmadığına güvenip girdiğim tüm yollarda, bu labirentte insanın karşısına dikilen tuzaklar gibi
 her defasında karşımda bittin.
Senden kopmamam, sevgimle seni beslemeye devam etmem için hiç yakamı bırakmadın.

Şimdi durup ne dememi bekliyorsun bilmiyorum.
Bana her ihtiyacın oluğunda yanındaydım.
Her pişman oluşunda, tüm günah çıkarışlarında yanındaydım, arkandaydım.
Sen beni hep ardında bıraksanda...
Hiç vazgeçmedim seni sevmekten!

Ama sen tüm bunlara rağmen ne mi yaptın;
Yokluğunda her şeyi sineye çekip, varlığına minnet edeyim diye!
O anki ilgine şükran duyayım ve seni bu şekilde kabulleneyim diye,
Bir cehennemi sundun sen bana, ellerinle!

Belki de; "İşte bu yüzden şu an vazgeçiyorum senden" dediğimde, bir arkadaşım bana ne dedi biliyor musun? "bir cehennemi kabul edebilecekken sen, bundan eminken karşındaki adam; cenneti sunmak istemedi sana. Ve sen cehennemle yetinmeyi denedin. İşte bu yüzden."

Cenneti yaşatma imkanın varken ,sen beni bilerek bu cehennemde yaşattın,
Bilerek ve isteyerek!
Bununla beslendin çünkü.
Hep elinin altında kalayım istedin!
Doğru yanıtları farklı anlamlarla saptırıp, yanlış soruları sormama neden oldun!
Beni hep sorgulamalarla başbaşa bırakırken, hiçbir şey yokmuş, bu davranışların doğalmış gibi davrandın.
Ben seni sevgimle yüceltmeyi isterken, senin için öylesineymişim ifadesi taşıttın.
Bana vermediğin tüm sevgini başka kadınlarla harcadın.
Ah sevgili inan herşeyi kaldırabilirdim, aldatılmayı bile kabullenebilirdim.
Ama ben seni en başından beri dürüstlüğünle sevmişken, sen bana yalan söyledin.
Bu sefer kaldıramayacağım şeylerin altında ezdin!

Biliyor musun yine çok sevdiğim bir başka kadın, senin bu medcezirli davranışlarını anlayamadığımı anlatırken;
"Efsa sana ne yapıyor biliyor musun? Seni davranışlarıyla, sözleriyle, özeniyle yükseklere fırlatıyor.. Ama sonra tutmayı unutuyor".
İşte sen buydun 2 sene boyunca!
Beni kendinde hep "dün" bıraktın!

Açtığın yaralar kapandığı veya yerine koyacak başka insanlar bulduğum için,
Veya seni sevmekten yorulduğum için bitmedi bu sevgi...
Hem bana bir yalanını yakaladığım, hem de gözümde bir ilah gibi görünürken vazgeçilebilir olduğunu bana gösterdiğin için bitti bu sevgi!
Bitti.

Şimdi bir zamanlar nasıl seni sevdiğimi gururla ve hiçbir çekinceme duymadan söylediysem, bitişini de aynı gurur ve dik duruşla ilan ediyorum.

5 yorum:

hayatVEtavla dedi ki...

afferim kız :) vallahamı? çokmu dik duruyon? yoksa mezarlıktan geçerken ıslıkmı çalıyosun kortuğunu unutmamak için :)

Bakma böyle girdiğime, olduğun yerde patinaj yapmaktan kurtulmanın recetesini veren bir kitap adı vercem sana çok iyi gelecek eminim. Tayyip baba ne diyor damdan düşenin halinden ancak başka bir damdan düşen anlar diyor. Gerçi sorunumuz takıntı olsada allahtan benimki seninkinden değel:)

Kitabın adı: Duygusal özgürlük teknikleriyle Gizli potansiyelinize dokunun.
Yazarı : Phillip mountrose, jane mountrose
Yayınevi: Kariyer developer.

Buda benim sana ilk kıyağım olsun
efsa hatun, diye düşünen hayatVEtavla.

Efsa dedi ki...

ben böyle merkezime dokunabilecek şeylere inanmıyorum.

Sigarayı da bırakırken içimde hiç bırakma isteğim yoktu benim

14 sene sonra bir akşam dedim ki yarın öğlene dek almayacağım, o öğlen hiç gelmedi. 3 senedir ağzıma bir fırt bile çekmedim ben. Bitti dediysem bitti.

demem o ki hayat ve tavla, birşeyi yok etmek için böyle telkinlerle ilerlemem ben.

hayatVEtavla dedi ki...

:) iyii.

sıgarayı ben de aynen senin dediğine çok benzer bir şekilde bıraktım ama bana 3 sene olmadı henüz 5 ay oldu, 10 sene boyunca ara ara müthiş bir istekle geleceğini biliyorum ve benimde onu kabul etmeyeceğimi.

Sigara irade ile büyük oranda çözülebilecek bir sorun. Bir takım tedavi teknikleri ile çözülebiliyorsa da irade olmaksızın çözülebilmesi imkansızdır fakat ama lakin, sadece irade ile çözen birçok kişi tanıyorum.

Sigara bağımlılığı(nikotin ve saz arkadaşları) ile takıntılı olma durumunu birbirine karıştırmamak lazım.
Geçmişte yaşanılan travmatik bir olayın izlerini, bügüne yansımalarını irade ile çözmek o kadar da kolay değil kanımca.

EFT dedikleri bir teknikten bahsediyorlar kitapta en azından internetten bunu araştır belki işe yarar.
Aslını sorarsan bana da çok saçma gelmişti ama ilginç bir şekilde işe yaramasına hala şaşırıyorum ve acaba psikolojik bir şartlanmanın sonucumu takıntımın gitmesi diye düşünmekten de kendimi alamıyorum.

hıh merkezine dokunabilecek şeylere inanmazmış bak hele bak diye düşünen hayatVEtavla :)

Elif Gizem dedi ki...

Öyle güzel sevmişsin ki, öyle içten, öyle fedekar... gurur duyarak yaşamışsın aşkını. Ve şimdi bitmesi için öyle çok sebep var ki. Zamanla sıralanmış önünde. Toplamışsın hepsini zihninde ve bitmeli demişsin. Bitmeli derken bittiğini farketmişsin. Kendinle gurur duymuşsun. Ben de seninle gurur duydum Efsam. Cennetleri hakediyorsun sen, cehennemlerle bırak avunmak isteyenler avunsun.

Efsa dedi ki...

Yüzümün en geniş gülümsemesi ile çok teşekkür ederim.
Dost elin için.