28 Aralık 2010 Salı

Birinin Kadını Olmak


Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak, konuşulmamak, bakılmamak hatta!
Biraz korunmak, biraz şımarmak...
Bir kaç çeşit yemek yapmak, İstiklal caddesinde sıkı sıkı elini tutmak, belki film izlemek ama mutlaka çekirdek çitlemek, bi yerlerde çay içmek, Pazar sabahı kahvaltısı etmek uzun uzun, sahilde yürüyüş yapmak gibi küçük ama zor heveslerim var!

Neden mi?
Herkesin eli tutulmaz,
herkesle film seyredilmez,
herkesle çekirdek çitlenmez,
herkesin kadını olunmaz da o yüzden!

İçinden gelmeli...
Hücrelerine kadar hissetmeli, dna"larına kadar bilmeli insan!
Düşünerek emin olunmaz, bir anda ya olunur ya olunmaz.
Bir de şu yakın geçmiş duvarları olmasa, kafa da hiç karışmaz ya, olsun!
Oysa bazen tek bir söze ya da bir bakışa yıkılır bütün duvarlar...
Kek yapmayı da öğrenmek lazım aslında bi ara!

Sabahları uyandığımda "günaydın sevgilim" mesajları görmek istiyorum telefonumda. Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum. Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum!

Çalışırken, düşünmek istiyorum sonra onu! Aklımda olduğu için gülümsemek istiyorum ara ara... Gülümsediğim için daha çok çalışmak...

Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni, hiç sevilmediğim gibi...
Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum!
O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun!

Kıskansın istiyorum biri beni! Sorsun istiyorum "neredesin" diye, "Hımm kim aradı bakayım" diye! Ben sormam ama, korkmasın. O sorsun!

"Biliyo musun ne oldu?" ile başlayan heyecanlı cümlelerimin sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana. Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar. Ya bi yavru kedi macerası ya da işte ona benzer bir şeyler olmuştur. Ben de her seferinde sanki bahçeyi kazmışımda hazine bulmuşum gibi heyecanla ve öneminin üzerine basa basa anlatırım ya, dinlesin işte. "Ya, evet, çok mühim bir şeyler olmuş" falan desin bi de sonunda...

Şimdi ben istesem İstiklal caddesinde birinin elini tutup gezemem mi?
İstesem benimle birlikte çekirdek çitleyip aynı anda film seyretmeyi de başarabilecek birini bulamam mı bi arasam?
Şimdi ben yalnız olmak istemesem, yalnız olur ve bunları da yazıyor olurmuydum?
Hiç sanmam!
Birinin elini tutmakla, birinin elini, sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var!
Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da, tutmuş gibi yaparsın işte.
Ben yapmam!
Bunu zaten bilirsin.
Kimin elini tutacağını yani.
Deneyerek bulmazsın.
Sadece bilirsin.
Bilmek!
Açıklaması yok.

Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle İstiklal caddesine gitmeyeceğim!
Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım!
Repliklerin bir anlamı yoksa, kimseyle film seyretmeyeceğim.
Zaten çekirdeği unutsun bile, asla olmaz!
Birinin kadını olmak istiyor canım; biraz korunmak, biraz şımarmak...
Çekirdek mutlaka olsun


* Yasemin Pulat

13 yorum:

Erkan Şen dedi ki...

İçinden mi yoksa yüksek sesle mi söyledin?

Neyi mi?

O kaçınılmaz fiili veya kalbi olarak yapılan, söylenen o son kelimeyi...

Yani "Amin" demeyi...

Sahi, hangisi daha kuvvetli bir inanç taşıyor üzerinde; Yüksek sesle bağıranın duası mı yoksa içten içe, gârip bir keşke gibi olanın ki mi?

Efsa dedi ki...

Sadece benim duyabildiğim içten içe "umarım, keşke olsa" olanı...

aysema dedi ki...

Her şey bir hayalle başlıyor bilirsin.Binlerce yıldır bilim insanları önce hayaller kurdu, rüyalardan uyandı ve olmaz denilen nice buluşa, insanlığı mutluluğa ulaştıracak güzelliklere imza attı. İstediler, başardılar.

Yürekten istemişsin hissediyorum.Rüyalar gerçeklerin tohumudur. Rüyalar gerçekleşiyor çok istersen. Seninkiler de gerçekleşecek inanıyorum.

İnsan yüreğinin eşini bulma arayışı saygıyı hak ediyor...
Yeni yıl elini sımsıkı tutacağın kişiyi çıkarsın karşına... Ve birlikte çekirdek yiyerek kendi güzel öykünüzü yaşayın...
Sevgilerimle...

Ateş Böceği dedi ki...

İnsan bir yerlere bir şeylere ait olmak istiyor ..Gezgin olmaktan bıkıyor belki de..

Belki de sadece sevilmek istiyor..

kek yapmayı biliyorum en azından buda bir adımdır :))

Efsa dedi ki...

Ah inşallah ablacım, inanmak istiyorum benden vazgeçmeyecek bir adamın varolduğuna ve birgün beni bulacağına...

Efsa dedi ki...

:))) ben mantı da açabiliyorum ama tık yok. Ne bu bizim kısmetsizliğimiz ya. Annem bile "kızım aramıyorsun ki" demeye başladı ise, seni bilmem de bende durumlar vahim demekki. :)

Ateş Böceği dedi ki...

çocukta yaparım kariyede :))
Aramakla bulunuyor mu ?Bilemedim bak şimdi ..Ben hep bekleyenlerdenim ,benim yüreğimin dilinden anlayan birileri vardır mutlaka ..Hem beklmeyip arasak ne değişecek ki :))

Boşver en azımdan sana bunca güzel yazıyı yazdıran bir adam var :) bir de bana bak kendim çalıp kendim oynuyorum ..

Efsa dedi ki...

Bekleyip aramadığımız müddetçe ne değişiyorsa o olacak bence..

Ve hep dediğim gibi kuzum, ben olmasını istediğim bir hayale aşığım. Bir adam düşümde gördüğüm diye bir şarkı vardı ya, o hesap.

losstime dedi ki...

efsa ve Ateş böceği...umarım yüreğinizin sesini duyan, melodilerinizin eşleştiği, beraber nefes almının üzerine bile kelimeler dolusu cümle kurulacak, işte benim dediğin, hani klişe olan ruh ikizi vardır ya...O'nu bulmanız ümidiyle...aşk yaşanacaksa şayet gidip onu bulmanızı bekliyordur. sadece bakacağınız yeri bilmeniz ve mutlu olmanız isteğimle...sevgiler

Efsa dedi ki...

Amin tatlım hepimize... Herkesin gönlüne göre biri olsun.

losstime dedi ki...

amiiinnnn :))

Arzu Breda dedi ki...

Dörtgen Aşkımın Dik Kenarı EfsaNem;

Ben çekirdek filan da istemem..
"O" olsun yeter bana..
Elimi de tutmasa, şımartmasa da, beraber film izlemesek de o olsun yeter..
Sevdiğini bilmem yeter bana..
Yanımda olmasa da..

Yasemin Pulat'ın bu yazısını 2009 Sevgililer Günü yazısı olarak Sevgililere: Birinin kadını olmak.. başlığıyla yayınlamıştım. Bu yazı çok dilden dile dolaşan bir yazı.. Bana da sevgilim maille göndermişti.. Ama, gerçekten de güzel bir yazı.. Kadını tebrik etmek lazım..

Kadını olmak..
Sadece AŞKIN..
Birinin değil..

Sevgilerimle..

Efsa dedi ki...

Arzummm bende kendimce önemli gördüklerimi koyulaştırdım kendimce, bir tür yakarış yaptım dünyaya, Allah' a.. Hani bak bunları bunları da istiyorum ayrıntıları... İnşallah olur kısmet.

Yasemin Haım çok güzel yamış ben çok beğendim. Bende tahmini 2009 yılında okumuştum ara ara linkini verirdim twitte falan. şimdi buraya ekleyesim gelmişti.

öpüyorum seni ve seninde beni sıkı sıkı sarılıp öpeceğini biliyorum. :)