23 Eylül 2009 Çarşamba

İnsanların yanağımdan öperken dudaklarını uzun tutup hafif koklayarak öpmelerine bayılıyorum. Bunu sadece 3 kişi de gördüm.
Her zaman yanımda olmanı istediğin anlarda yanımda olmayıp, olmana gereksinim duymadığımda; Kendin istediğin - seçtiğin zaman yanımdasın.
Yazık!
Buz gibiymiş hava. Oysa tüm şehir sıcacıktı ben seninleyken. Hissetmedim o an. Yanından ayrılacağımda anladım.
En iyi olan her zaman zor olandır...
Yani "zaman" dır


Yazın kuaföre fidip fön çektirme düşüncesi dehşet vericidir... Soğuk sudan çıkası gelmez insanın, ama ardından sıcak bir fön vardır. Ki çektirirken bozulur bir yandan... Bitsin dersin.


Kşında sıcacık bir suyla yıkanan saçlarını, yine sımcıcak bir fön karşılar... Bitsin demek gelmez içinden...


Sonbaharı seviyorum, hep bir sonbahar havasında yaşamayı da, yaşatmayı da..

Bir su her rengi alabilir ve bulunduğu ortama ayak uydurabilir.


Ama kan her zaman kırmızı akacaktır. Başka bir yönetimi kabul etmez kabinesi…

22 Eylül 2009 Salı

Soğuk 1 suyun altına giren 2 sıcak bedenden yükselen dumanlar olmalı bizi saran.

Sende havlu gibi emmelisin bedenimden herbir damlayı tek tek

20 Eylül 2009 Pazar

Şu aralar;

Ruhum saten, bedenim kadife, ayaklarım pazen gibi.


Hiç bilmiyorsun anlamıyorsun?

Girmediğin bir dersten sana verilen cevaplar tatmin etmiyor.

Anlayamıyorsun;

"Bir kadının neden ağladığını bile"

Yüzümdeki bozduğum makyajı siliyorum sadece. Artık duru güzelliğim...


İstediklerim içimde, istemediklerim dış dünyada.

Çünkü orda her şeyin yapay olduğunu görüyorum.

Duyguların bile.

Dıştan uzaklaşıp, kendime dönüyorum

19 Eylül 2009 Cumartesi

Bir tren kompartmanında
Ve
O darlıkta

Kal benimle başbaşa

Ve
Camlar buğulansın
En sonunda

Ağlarsam Akdeniz taşar!

ve

İstanbul’ u boğar!


“Bir kadının en güzel hali seviştikten sonraki halidir” diye okumuştum bir kitapta.
Hala sıcak, hala pembe, hala sokulgan

Ne güzeldir o mayışma hali!


Benim cennet ağacımın yaprakları nece zamandır kelimeler oldu.

Mühürlenmiş kelimelerimi teker teker kopartıyorum…

Duyduğum ses onun olmalı, yastığım ise dizleri ve yorganım kendisi…

Olmalıydı işte.

Olmadı!

18 Eylül 2009 Cuma

Benim yaptığım tek şey; Kasım gelince Temmuzu düşünüp özlemek. Başka bir şey değil. Allahtan Temmuz için elimden geleni yapmışım diyorum.

Yüzünü gömmek için tutuştuğun kızıl saçlar arasında, teniyle temas halindeyken terlemek ister gibisin.

Tüm gücünü sarf edip, o anı yaşamak için.

Her insan karşısındakinde eksik kalan parçalarını gördüğü için onunla olmak istiyor. Parçalarını tamamladığı an gitmek istiyor.