17 Ekim 2009 Cumartesi


Kadının İstanbul' a son gidişinde, adını bilmediği bir sahil kenarında akşam üzeri yürür. O sırada kayalıklara oturan çocuklar gitar çalıp şarkı söylemektedirler. Kadın başı önde, elleri ceplerine sokmuş, saçları rüzgarda havalanarak yürümeye devam eder. Bakmaz sağına soluna. O sıra duyduğu sesle gülümser ve sağından geriye doğru bakar. Çocuklar o geçerken şu şarkıyı söylemişlerdir...

"Hava ayaz mı ayaz
ellerim ceplerimde
bir türkü tutturmuşum
duyuyorsun değil mi?"

:)) El sallamak ve teşekkür etmek ister içinden...

Ama sadece gülümser ve yürümeye devam eder...

Cilvelidir su yavaş yavaş yanaşır. Çünkü onun için her yer kıyıdır. Ulaşmaya çalışmasının sesini duymak büyülüdür.

16 Ekim 2009 Cuma


Keşke bedenime de, beynime de söz geçirebilseydim.

Birkaç melodi var...

Sussun istiyorum susmuyorlar.

Susamıştım gün-ler boyu

Susuzluğumu giderircesine içtim

kana kana

doymadan

&

Susamak bir geceye...
Ve bağlanmak sana...
Her yere..

15 Ekim 2009 Perşembe


Sana dokunmamı mı istiyorsun?
Ellerim de bu kadar kan izleri varken...
Bekle...
Teninde iz bırakmayacağım...
Korkma...
Hiç acımıycak.
"Sağ avucumda tutuğum bir bilyenin kayganlığı gibi" demiştim ya...
İçinden çıkıp, içime girenler için.

İşte şimdi; kusmak istiyorum içime akıttıklarını.
Her bir damla için binbir bedel öde istiyorum.

O her damla bedenine aksın,
Asit gibi değsin düşsün tenine
Kanamasın,
izi de kalmasın.

Ama acıtsın
Çok acıtsın.

Sonra
Kaybet beni,
Ara ama bulama.

Mesela senin oksijen olayım.
Bensiz nefes bile alama.
Aldığında ferahla.
Can simidi gibi sarıl bana.

İstersem ne olabileceğimi ben biliyorum, sen bilmiyorsun.
Oksijen yada Hardal gazı

Şimdilik hardal gazı ile cebelleş bakalım.



04/2009

Ne yaparsan yap bana.
Ama lütfen etimi delip geçip, içime girme!!
Beynime..
kalbime..
tüm derinliklerime..
Lütfen!
Sonra yaralarım kapanmıyor.



"Keşke" diye düşündü adam.

Düşündüklerini dillendirmek istediğini anlayan kadın, ani bir refleks ile parmaklarıyla örttü, adamın ağzını...

"Boşver" dedi.

Uzaklaştı adım adım...



Artık çok geçti.



Masalların hep yokmuş tarafı gibi işte...

Varmışmış, ama yok olmuş.

Ben kapıları açayım
Sen girince arkandan kapat.
Kapalı kapılar ardında
Sahip ol bana
Benden bile habersiz
İzinsiz

14 Ekim 2009 Çarşamba


Yazdıkça,
özledikçe,
en kötüsü okudukça canım yanıyor.

Gerçekliğe dönmem lazım!




07/09
İstedim,

Senli zamanları düşledim
İçinde sen barındıran her yolu sana çıkar diye daldım
yoktun,
gelmiyordun.
kelimeler bogazımda bir yarım kalmışlıktı
ve ellerim boşlukta
öylece uzanmış...
kalakalmış...

yutkunamadım,
dokunamadım,
ellerimden kayıp gidişini izledim
izlettirdin...
acımadın
tıkandım...

yapamadım,
yalvardım,
gel dedim,
gelmedin,
gelemedim.

şimdi kapansa da kapıların
ben şansımı deniycem yeniden,
vazgeçmek inançsızlıktır.
vazgeçmeyeceğim.

bil istedim.

02/09

13 Ekim 2009 Salı



İsmindeki harflerin bile şımarıyor cümlelerimin içinde...

Bir endorfin oluyorsun bedenime :)




05/09

Biraz mola istiyorum.
Bir şehir.
Hiç görmediğim bi yer olsun, sokaklarnda kaybolacağım.
Yorulmak, dinlenmek sonra tekrar yorulmak.
Yürümek...
En çok da arınmak...
Erkekler sevdiklerini aldatacaklarına,

İdare etmeyi öğreneceklerine...


Önce iradeyi öğrenmeliler en başta...



Lamba söner ve ben karanlıkta da yazarım.
Sustu adam bir daha konuşmadı,

Gitti adam

Dönmedi...

Kadın bir daha duy(a)madı adamın sesini,
Söyleyemedi sevdiğini, özlediğini...

Aslında başka zamanlarda;
Başka mekanlarda konuşuyordu da,
Kadın duymuyordu.

Aradan günler geçti,

Günler kadın için resmen geçire geçire geçti.

En çok neyini özlediğini düşündü kadın,

Kadının suskunluklarını tamamlayan bir döngüydü.

Yoruldu adam,

Sustu kadın uzun zaman

Suskunluklarına farklı tepkisizlikler ekledi.
Boş bakışlarla tamamladı hikayeyi.
Gitmişti adam ve dönmemişti üstelik.
Biliyordu kadın,
Özlüyordu kadın,
Susuyordu adam...



04/09

Kırıldı kadın...
Vazgeçti adam,
Yazdı kadın...


Bilemedi adam...!
Fazlasıyla mantıklı idi adam.
Kadın duygularıyla,
Adam mantığıyla hareket etmeyi severdi.
Buluşamadılar bir türlü,
Kavuşamadılar...


"Sesini"...dedi...
"Kelimelerini" dedi hemen ardından, ortalığı tozu dumana katan iç sesi...


Sesini duymaya en muhtaç olduğunda kadının...

Sustu adam
Ellerini yanlardan bastırıp, ellerime kenetlediğim de direnebilecek misin?

Bence direnmelisin!

Beni kazanmak istiyorsan, bana yenilemezsin...
Lütfen yüzleş benimle.
Ama duymak istediğim cevapları verme...

Lütfen...


~~~~~~~


Bir aldatılmanın ardından acı içinde çemkirirken...


06

12 Ekim 2009 Pazartesi


Aramızda söylenecek sözler kalmamıştı.

Bu akımın güç kaynakları da tükenmişti çünkü.