8 Aralık 2009 Salı

hayatım boyunca bu adam benim olmalı dediğim tek erkeksin. Bence övünmelisin. Seni sevdiğimden, tutkumdan asla pişman olmadım ben. Seni öpmek, sana dokunmak, kızmak, laf çarpmak, kıskanmak, sevısmeyi istemek, aranmak, asık olmak, böyle el mi tutulur diye sana saydırmak, kelimelerinde kaybolmak... Hepsine değersin. Yakında 1 yıl olacak seninle samimi olalı. Iyi kötü herşey için teşekkür ederim sevgili. Sana yine kıyamadım.
hadi içimde oluşunu es geciyorum da. Ee be adam beynimden ne istiyorsun. Uyumak istiyorum sadece :(

7 Aralık 2009 Pazartesi

Bizim hiç resmimiz olmadı sevgili...

Varlığını varlığımla mühürleyemedim bir kareye...

5 Aralık 2009 Cumartesi

Küçük hayallerimi yazdığım, küçük kağıtlar kesiyorum sana. Kendimce ufak bir oyuna girişiyorum. Oyunun adı hüzün ve sen. Her gün bir kağıdı yakıyorum.

4 Aralık 2009 Cuma

Güneş gibiydin sevgili... Yüzümü sana döndürürdüm.
İçim bile apse yaptı senin yüzünden.
Öptüğün her yerim acıyor.
dokunsalar...
kopacağım sanki!

Sırf sen içten gülümse diye yaptığım herşeyi boğazıma oturttun teker teker.
Elimde bir saksı kalakaldım.
Büyüsün istemediğimden o ağaç
kurutuyorum...

Seni çok sevmiştim ben Sevgili...

Özledim...

Eve bir koşu gidip su içmeyi...
Annemin tembihlerini...
Saflığımı, küsmeyi, barışmayı,
dizimin kanamasını, kabuklarımı yolmayı...
birbirimizi korkuttuğumuz hikayeleri...

İçini perdeler ile süslediğimiz o eski, terkedilmiş minübüsü...
seksek oynamayı, saklanmayı, sobelemeyi, ebelemeyi...
babamın eve elinde ekmek ve çekmeceli çikolata ile gelişlerini...

Festival çarşısından alınmış 1 metrelik kurşun kalemimi...
Çocukça sırlarımı...
İlk kazığımı...
oyuncak tavşanımı özledim...

Haşhaş tarlasındaki resmimi...
Babamın tahtadan yaptırdığı oyuncak koltuk takımını...
abimin beni battaniye ile sarıp, sonra salıvermesi, yuvarlanmamı...
annemin babama lakap takıp, öyle seslenmesini...
babamın sakinliğini...

Yakılan sobayı, o sıcacık anları...
patatesi, kestaneyi, mandalina kabuklarını...
denize gidelim hadi diyerek yalvarmalarımı...
salçalı tostu...

peçete koleksiyonumu...
karda yuvarlatılmayı...
saçlarımın okşanmasını...
ilk öpücüğümü...
Duvarlara oturup ayak sallamayı özledim...

 



İnsanın satırları ağlar mı?
Benimki kanla karışık yağmurlu da...
Derin kesikler çakıyor gibi sayfalarımda...
Bir pasta yapıyorum...
İçine biraz senin ... harfinden koyuyorum,
Birazda ... harfinden,
Dörtlüyorum,
Seni...
Kendimi...
Bütünlüğü sağlıyorum
Biraz senden, biraz benden.
İkimizi çırpıyorum
:)
Beni öpmeye önce ellerimden başla

3 Aralık 2009 Perşembe

Gelecek olana,
Yani sana...


"Biliyormusun hiç yumuşak sevişen kadınlardan olamadım ben. Hep bir doymamazlık, hep bir yarımlık, hep aniden gidiliverecek, bitiverecekmiş gibiydi herşey...

Nolur,
Dokun bana korkmadan, telaşsız, düşüncesiz sevişmeyi öğret bana...

Sakinliğine...
Sevişmenin basitliğine ihtiyacım var..."

Bir daha asla dokunamayacağını bildiğin, bir bedeni sevmek!
Bir damla kan sızdı...
Çatladı dudaklarım su suzluğunla...


Bu şarkı son kez sana gelsin sevgili...
Kayahan / Artık ağlamam lazım

2 Aralık 2009 Çarşamba

umrumda bile değil inan. Kanın kanıma karışsın. Zorla sınırlarımı. Tuttur nefesimi.
Kokunu en çok saçlarımda bıraktın sevgili...
Sonra yüzümde...
Elimde...
Tenimde...
Ama en çok saçlarımda!
Burnuma yakın olsun diye
Savurduğumda sen kok diye
Toplamayayım diye...

Çok sevdin ve en çok kokunu saçlarımda bıraktın diye
kestirdim onları geçenlerde.
Bende sevdiğin şeylerin hepsini bedenimden söküp atmak istedim.

Suda izlerin kalsın istemedim.
Beynimden,
Kanımdan,
Organlarımdan çıkartmak hatta.

Dokunduğun her yerimi tek tek koparmak istiyorum şimdi.
Bedenimden.
Saçlarımdan,
Dudaklarımdan,
Düşüncelerimden...
Nasıl girdiysen içime,

Nasıl soktuysam seni...
Öyle git istiyorum...


Git,
Öl,
Bedenimden sökül!
Delir,
Deşil,
Çürü hatta!

Daha bugün "Bir mezarlığın kapısında bekçi olmak istiyorum, ölümünü görmek" diye yazdım..
Umdum...
Ölmeni umdum
Yok olmanı
Düşmeni kalkamamanı...
Nasıl yaktıysan canımı, canın yansın istedim

Yazıklandığım inan kendim değilim,
Sensin
Sen asla kendini törpüleyemezsin.
Böyle gelmişsin...
Yazık
Böyle de gideceksin...
Gittiğin yere kadar...

Kapsa beni !






Sar






Sarmala

1 Aralık 2009 Salı

kadın olmak: erkeklerin irade yerine idare etmelerine, inanamazlıkla bakmak.

Ellerin...
 
Hep evine ekmek götüren adam kokardı...
Bazen keşke anlamasam diyorum,
Gerçekten bildikçe
Gördükçe
Yaşadıkça tükendiğimi hissetmesem.
Umursamasam,
Konuşmasam,
Yazmasam.
Başka kimliklerde,
Efsayı aileme anlatsam, 
Bir gülümseme ardına saklanmasam,
Yorulmasam,
Kanmasam,
Bu kadar iyi niyetli,
Bu kadar güzel olmasam,
Çirkin olsam,
Kimse sevmese beni
Basit olsam,
Okumasam,
Bihaber olsam,
-sam, -sem,- se,- sa olmaya ihtiyaç duymasam diyorum ama olmuyor...

Soluğunu üfle ağzıma.

Kes nefesimi!



* Soluğu aşk kokan bir adam tanıdım.