Oysa ben seni okumak değil, sana dokunmak istiyordum.
Ayağımın havada kalmasına izin vermedin.
Hep sağlam basma endişesi yaşattın bana yanında!
Belki de;
"İşte bu yüzden"
Ben 2 yıldır seni düşündüğüm, seni yazdığım, seni yaşadığım o koltuktan kalktım.
Sonra bitti bu hikaye.
Çok baktım, yanıldım!
Belki de,
"işte bu yüzden"
12 Ekim 2010 Salı
Boynuna taktığın bir aksesuar gibiydi senin yalnızlığın...
Gece olunca, kim kimi takıyordu, kim kimi çıkarıyordu...
belli olmuyordu!
Şimdi desemki;
"cennetimden bir kat sunmak istiyorum sana"
...
Ne dersin?
İçime girer misin?
Her bıçak, her adım, her yol kendime artık, ona değil.
Adımlarımı değiştirdim sevgili arkadaşım, ona ayak uydurmayı denerken kendimden geçtiğim, tökezlediğim, hangi yöne gideceğimi bilemediğim günleri geçtim.
Ayak değiştirdim.
Kendimi gülümsetmek için bazen sekebildiğimi keşfettim.