19 Eylül 2011 Pazartesi


bakışların çok büyük..

5 Eylül 2011 Pazartesi


Tek kulaklığın, ikimize de yetmesi gibi.. 



"Evet. Yüzünde bir yalan görmüyorum. Ama sorun şu ki, bir doğru da görmüyorum."

* Lie to me

25 Ağustos 2011 Perşembe


Bir gün bütün külkedileri, si/li/ndirella olmaya mahkumdurlar..


"gitti"

Oysa daha yenice bir ay bitmiş, yeni bir ay daha başlamıştı...



İntikam değildir bazen, sadece almak istediğimiz. 
Cevaplardır havada kalmış..

24 Ağustos 2011 Çarşamba


Şarapta bir meyveden oluşmadır. 
Ama aslolan üzümdür... 

Dalından yemek gerek..

23 Ağustos 2011 Salı


Seni kendime kurşunlar dökerek kaynatmak istiyorum. 
Anlıyor musun?


Bazen kışları daha uzun sürer, insanların.

19 Ağustos 2011 Cuma


Yaramı, birileri beni daha fazla kırmasın diye açık tutan insanlardan olmadım ben. Her defasında yeni yaralara imza attım resmen. Giderek derinleşen, delen, deşen..

11 Ağustos 2011 Perşembe



Ayaküstü kaldı aramızdakiler.
Öyle yarım, öyle eksik, öyle parçalı..

10 Ağustos 2011 Çarşamba


Ya kapını açacaksın şu hayatta, yada pencereni..
Doğru karar ver.
İkisini de açtın mı hasta olursun?


Herkesin bir kedisi, bir köpeği, bir evi, bir çocuğu, bir ailesi olabilir.
Ama herkesin bir yuvası olamaz.

1 Ağustos 2011 Pazartesi

Bilinçaltımıza işleyen herhangi bir imge, insan, karar; kötü olsa bile sırf tanıdık olduğu için onu "kabul edilebilir" olarak onaylarız ya...
Bence bu olay, işte sen.

27 Temmuz 2011 Çarşamba


"...akmakta olan herşeyi seviyorum: Nehirler, lağımlar, lav, meni, kan, safra, sözcükler, cümleler. Fahişenin üzerine saçıldığında dölün akışını seviyorum.Haşlayarak dökülen idrarı ve sonsuzca süren alkışı seviyorum; histeriklerin sözcüklerini ve cümlelerin dizanterili gibi akışını seviyorum. Akışkanları seviyorum, hatta tohumları uzaklara taşıyan, doğurganlıktan uzak aybaşı kanının akışını da. Akan metinleri, ezoterik, yoldan çıkmış, çok biçimli veya tek yanlı da olsalar severim. Oluklardan akan tükürüğü, göğüsteki sütü, dölyatağından akarak gelen keskin balı, tüm akışkanları, eriyen, rezilce ve dağınık tüm cerahatlar ve pisliği, akarken başlangıca dair duyularını yitiren, ölüme ve çözülmeye doğru müthiş çevrimi meydana getiren herşeyi seviyorum."

* Henry Miller-Oğlak Dönencesi

22 Temmuz 2011 Cuma



Ah adam!
Ben seni temize mi çektim, sineye mi hiç belli olmadı..



Hey Adam! 
Sokaklarında kaybolmak,
seni kaldırım taşlarıma oturtup dizlerini bacaklarımın arasına almak istiyorum.

Şimdi uslu ol! 
ve başını göbeğime yasla ve kalbimi dinle! 

Eşiğimden çıkmayacakmışsın gibi gir. 
Senin için tüm depremleri kaldırabilirim bak!

Problemin varlığı ilginç bir konudur.
"Benim bir sorunum var" demek ile bir sorunla yaşamak apayrı şeyler. 


21 Temmuz 2011 Perşembe

El arabasını çekenlerden değil, itenlerden olmayı istiyorum...

"Seni çok bekledim ama öyle bir buldum ki, tüm bu zamana değdi" dedi...