17 Kasım 2009 Salı

İnsanlık için sıradan bir pazardı
ve ben en son
bir havaalanında görmüştüm yüzünü.
ve sıyrılıp, kaçıp gitmek istercesine ayrılmıştım kollarının arasından.
kalırsam ağlayacaktım.


Sıradan bir pazardı...
ben sana aşıktım.
Bilmem kaç şehir uzaklığındaydım sana.
Kaç şehir gözüm kapalı yaklaşmıştım.




Bugün yine sıradan bir gün
ve ben şu an
seninle yapmadığım bir şeyi yapmak isterdim
Aynı masada oturmak mesela!
Yanyana bardaklar
Aynı tabaktan yemek yemek gibi...
Ya da kahvaltı hazırlamak belki sana...


Yoksun
Yokluğunla bile anlamlanmıyor bir çok şey.


Yalnız senin anlayabileceğin bir dille konuşmak istiyorum sana.
Ama yalnız benim anlayabileceğim bir dille anlat değil.
Sıradan bir günde, sıradan insanlığa ilan etmek, belki istediğim
kraliçeliğimi.


İstediğim
Sıradan bir gün gidişini izlemek belki...

Geleceğini bilerek...






4 yorum:

Tayfun dedi ki...

"Bir kapısız oda bu
Duvarları sen
İçindekiyse ben
İyi ki girmişim!?
Diye sevinirken
Artık çıkmak istiyorum
Hem de hemen…
Ama değil nedeni;
Seni sevmediğimden
Görüyorsun;
O odada
Bir tek acı çektiğimden..."

hislerine kendimce eşlik etmek istedim...

efsa dedi ki...

teşekkür ederim. İnsanın elleri ile bir duvar ördüğüne çok şahidim. Yıkabilmeme de.

La Santa Roja dedi ki...

Bu sıralar seni okumamam gerek sanırım. Aklımı okur gibisin zira. Zor zahmet boşalttığım gözlerimi dolduruyorsun yine.

efsa dedi ki...

La Santa Roja. Dinle ve neyse de boşver...

http://www.dailymotion.com/video/x9n017_zuhal-olcay-neyse-guldunya-arklar_music