4 Ekim 2010 Pazartesi


İnsanları sevmenin tek yolu vardır ve o da onları olduğu gibi sevmektir.
Ve güzellikte buradadır: onları olduğu gibi sevdiğinde onlar değişirler. Sana göre değil; onlar kendi gerçeklerine göre değişirler.
Onları sevdiğinde onlar dönüşüm yaşarlar. Değişmezler, dönüşürler. Onlar yeni olurlar, onlar varlığın yeni yüksekliklerine erişirler.
Ancak bu onların varlıklarında gerçekleşir ve bu onların kendi doğasına göre olur. İnsanların doğal olmaları için yardım et, insanlara özgür olmaları için yardım et, insanlara kendileri olmaları için yardım et.
Ve asla hiç kimseye güç uygulamaya, itip kakmaya ve hükmetmeye çalışma.
Bunlar egonun yöntemleridir.


 
* OSHO

18 yorum:

hayatVEtavla dedi ki...

Biz elmayı seviyoruz diye elma da bizi sevmek zorunda değil demişti efsa(elmanın içindeki kurda dikkat etmezsek ağzımıza da edebilir elbette efsacım:) ) doğrudur sevmek zorunda değil.

Ama yağmur bizi ıslatıyor diye bizde yağmuru ıslatamayizki.

Birisi beni ancak ikna ederek geliştirebilir, değiştiremez.

İnsanları değiştirmeye çalışmak yerine, yağmuru anlayıp şemsiye kullandığımız gibi, güneşi anlayıp ince giyindiğimiz gibi, insanları da anlayıp, duruş mesafemizi belirlemeliyiz bence.

Hiçbirimizin sütten çıkmış ak kaşık olmadığını bir kez daha hatırlayan hayatVEtavla

Efsa dedi ki...

Yok ben öyle demedim ya, "geçenlerde twitter da br twite gördüm. Evet elmanın bizi sevmesi şart değil ama benim takıldığım ben elmayı seviyorum diye, elmanın ağzıma sıçması"

Güzel bir mesajdı :))

Burada da belirttiğinin aksini söylemiyor ki, aksine insanları sevn olduğu gibi kabul ettikçe onlarında dönüşebileceğini belirtiyor.

bu arada iş görüşmen nasıl geçti bakalım.

hayatVEtavla dedi ki...

:) ah canıımm iş görüşmemi merak edermiş.

Amway türü(network marketing) bir yapılanmanın kurbanı olarak çağırılmışım :) (benim gül gibi bir işim ve bir zamanlar yanımda çalışan bir arkadaşın deyişiyle "gökyüzüne sığmayacak kadar geniş hayallerim" var zaten :) )

Ben görüşmeden ayrılırken, benimle görüşme yapanlar, sisteme eleştirilerimden etkilenmiş olmalılarki yüzlerindeki ifade "lan biz kekleniyomuyuz yoksa burada" der gibiydi :)

görüşmeden çıkarken afferin bana :) diye düşünen hayatVEtavla.

Efsa dedi ki...

Eee ablalık yapmak öyle kolay olmuyor. Merak ediyorsun, bu çocuk nasıl geçincek diyorsun...

hayatVEtavla dedi ki...

Hayatla ilgili bazı konularda(mesala evlilik) ablam olabilirsin ama yaş itibariyle maalesef ben senden büyüğüm :)(35 olmak üzereyim zira).

Olsun kızkardeşlerde merak eder, bu anaçlıkla ilgili bir şey herhalde :) diye düşünen hayatVEtavla

Efsa dedi ki...

Ay ay yine bir pot kırdım sanırsam.

Bu arada sahne değişirin farklı versiyonunu ben Efsa da, vukuatlarım diyerek yazmıştım.

hörmetler abi :))))

hayatVEtavla dedi ki...

Vukuatlar da sakarlıklarını anlatıyosun onu birkaç kez :) okudum zaten.

Sahne değişirde ise hayatın değişik zamanlarda getirdiği olumsuzlukları anlatıyorsun. Ama hayat olumsuzluklarla dolu olduğu gibi pozitifliklerle de dolu işte ben onları da yazmanı bekliyorum acizane :)
Hörmet bizden bacım :))

ama sen sadece acılardan besleniyorsan o başka :) diyen hayatVEtavla

Adsız dedi ki...

bencede baskıcı olmamak lazım benim gibi:))bana demişler sankine bu sözü
di mi yani hani güzel söylemiş söyleyen doğruda söylemiş:))bak hele sen yorum yine kaynamış sonlara doğru:))yoktumya ondan:)

Efsa dedi ki...

:)) evet bak yine kaydı, "hep onun yüzünden hep" demiycem bu sefer abimmiş hörmetler tekrardan... :))

Adsız dedi ki...

güldüm güldüm sormayın gitsin haa birde alıştım artık bu güzel mekana haaaa:)))birde ben ikinizdende büyüğümmm:)))hal böyle olunca demekki ben ikinizinde ablası oluyorum:))))banada hürmetler:))

Efsa dedi ki...

Sevgili adsız,
ben blog ortamına ilk geldiğimde, en ufağı benden 5 yaş büyük, en büyüğü 30 yaş büyük 5 insanlardı.

Hepsi ile dostluğum kardeşliğim bitmedi. Çok sık yazmasakda, görüşemesekde, birbirimiz için ne kadar değerli olduğumuzu hep bildik, yaralarımı sardık vs vs.. Allah hep yanımda tutsun onları inşallah hayırlısıyla.

Şimdi nezaman buradan bir büyük görsem hemen onları anımsıyorum ve gülümsüyorum.

O zaman ne diyim hoş geldiniz. Daim kalalım umarım birbirimize.
Hürmetler, hürmetler.. :)

Hatsumomo dedi ki...

Tüm bunları uygulamayada sanat diyoruz :=)
Yaşam sanatı !

Efsa dedi ki...

Doğrusun Hatsumomo. :) Yaşam sanatı..

Dün ve bugün bir şeyi yeniden öğrendim. Bir yazın vardı Mevladan alıntıladığın... Altına çok şükür olduğum yerdeyim/seviyedeyim gibi bir cümle yazmıştım. Dünkü olaydan sonra yeniden bunu söyledim biliyor musun, aklımda senin yazdıklarınla bütünleşerek.

Dip not: yazıyı buldum..http://azicikherseyden.blogspot.com/2010/07/mevlanadan.html

Hatsumomo dedi ki...

O yazı beni de çok etkilemşti sevgili Efsa.
O sözler hayatımda bana öyle bir güç verdi ki ........
Son iki yılım depresyonda geçti ,ve inan mesnevi okuyarak depresyonu atlattım desem !
Hayata büyüdükçe farklı bakmayı öğreniyorsun .
Yanlış hatırlamıyorsam sende 20 yaşların sonunda olmalısın,ve Elif'e de demiştim : otuzlu yaşlar 20 lerden çok daha güzel inan bana .Bu sözüm aklının bir köşeşinde bulunsun .
Sevgiyle kal

Efsa dedi ki...

Dün kendimle gurur duydum Hatsumomo. O yazı her daim benimleydi ve elini omzuma koydu sus dedi, durdurdu benisanki... Garipti.

Bakalım 29 a adımlar atmaya atmaya hazırlanıyorum. Hayırlısı ne ise o olsun hayatlarımızda. Herkes 30 lu yaşları söylüyor farkındalık kazanmada. Bakalım..

Adsız dedi ki...

çiçeği burnunda bir bloggerim:)anlamasamda ilgimi çekiyor biraz konular açayım adresimle gelecem inşallah sürekli dostluklar olsun inşallah sevgiyle saygıyla hep beraber

Elif Gizem dedi ki...

İnsanlar dönüşür... Henüz kendini bulamayan biri sevildiğinde, evrimini tamamlamamış bir kişi, işte o dönüşmez, değişir...

Efsa dedi ki...

Bazılarında da katır inadı var. Zerre kımıldamıyorlar yerlerinden. :)) ne deyişmeye yanaşırlar, ne de dönüşmeye.